Ünal: Yaptırımlarla ilk kez karşılaşılmıyor
AK Parti Genel Başkan
Yardımcısı Ünal, ABD’nin savunma bütçesinde yer alan Türkiye’ye yönelik
yaptırımlar ile ilgili yaptığı açıklamada, “Türkiye’ye dönük bu atakları ve
sınamaları savuşturmak için hem kendi içimizde ekonomik anlamda aldığımız
tedbirler var hem terör örgütleri, vekalet savaşları üzerinden sürdürdüğümüz
bir mücadele var hem bölgede haklarımızı korumak adına yaptığımız hamleler ve
aldığımız tedbirler var. Türkiye sürekli olarak konuşulan yaptırımlarla ilk
defa karşılaşmıyor” değerlendirmesi yaptı.
“Türkiye’ye bundan sonra yaptırımlar uygulanacak, Türkiye’nin ekonomisi
zor durumda kalacak, şeklindeki düşünce yanlıştır” ifadelerini kullanan Ünal, “Son
dört yıldan beri ülke zaten çok ağır sınamalardan geçti ve hepsinden de
başarıyla çıktı. Bundan sonraki sınamalarla da Türkiye aldığı tedbir ve
önlemlerle başarıyla çıkacak” ifadelerini kullandı.
Ünal, “Biz öncelikli olarak bölgede kurlan düzende masada olmak istiyoruz, bu
yeni kurulan düzende kendi haklarımızı, sınırlarımızı, toprak bütünlüğümüzü ve
Doğu Akdeniz’deki haklarımızı korumak istiyoruz. Eğer siz bundan dolayı bize
bir bedel ödetmeye kalkışacaksanız, biz bu ağır sınamalarla mücadele edecek
güçteyiz” diye konuştu.
AK Parti’nin bütün kongrelerinde, belediye ve genel seçimlerde 17-25 Aralık’tan sonra kılı kırk yardığını, ince eleyip sık dokuduğunu vurgulayan Ünal, “Bu yapıyla ilişkisi olan kimseyi partiye yaklaştırmadı. Bu yapıyla ilişkisi olanlar da 17-25 Aralık’tan sonra zaten AK Parti’den ayrıldılar” şeklinde konuştu. Ünal, FETÖ konusunda devletin büyük bir titizlikle bunlarla ilgili temizliğe dikkat ettiğini ve temizlik yaptığını kaydetti.
CHP’yide eleştiren Mahir Ünal şunları söyledi: “Ne olur, Cumhuriyet Halk Partisi bir kerede Mısır’a, Birleşik Arap Emirlikleri’ne, Yunanistan’a, Suudi Arabistan’a, terör örgütüne dönük bir açıklama yapsın ve içeriden konuşsun. Ne olur içeriden konuşmaya başlasınlar. Milletin yanında durarak konuşmaya başlasınlar. O zaman biz aynı merkezde buluşuruz, o zaman yüz yüze geliriz, o zaman konuşma imkanımız olur. Bizim eli kanlı Esed’in elini sıkmamız belki bölgedeki yönetimlerle belki ilişkilerimizi düzeltir ama Orta Doğu’daki Arap sokağıyla halklarla onlarla kurduğumuz ilişkiyi bitirir ve bunları meşru hale getirir.”